Sezeryan ve Laparoskopik Safra Kesesi Operasyonu Aynı Zamanda Yapılabilir Mi?

Gebelikte Safra Kesesi Taşının Tanısı

Hastamız 27 yaşında ve yandaş hastalığı yoktu. İlk doğumu C/S (sezeryan) ile olmuştu. İkinci gebeliğinin 37. haftasında normal gebelik süreci devam ederken ani başlayan karın sağ üst kadranda sırta vuran ağrı şikayeti ile takip eden kadın doğum hekimine başvurmuş. Hasta akut batın ön tanısı ile tarafıma konsülte edildi. Hastaya yapılan muayene, tetkikler ve batın ultrasonu sonucu; Safra kesesi volümü ileri derecede artmıştır. Duvar kalınlığı normaldir. Lümende büyüğü 7mm olan çok sayıda kalkül mevcuttur. Koledok normal genişliktedir, gebelik ve komplike safra kesesi tanısı koyuldu. Hasta ve takip eden kadın doğum hekimi ile değerlendirildikten sonra aynı seansta doğum ve laparoskopik kolesistektomi kararı verildi. Bu karar verilirken safra kesesindeki taşların küçük olması ve çok sayıda olması sebebiyle komplikasyon ihtimali göz önüne alındı.

Sezeryan Esnasında Safra Kesesi Taşı Ameliyatı

Hastamıza ameliyat için uygun hazırlıklar yapıldı. Kadın doğum hekimi Mürvet Hakyemez tarafından pfannenstiel insizyon yapılarak C/S gerçekleştirildi ve bebek sağlıklı olarak dünyaya geldi. Operasyon öncesi planladığı gibi pfannenstiel insizyon kapatılmadan göbek altından direk görüş ile 5 mm’lik trokar girildi. Bu karada uterusun büyük olması ve trokar girerken oluşabilecek yaralanma ihtimalinin minimalize edilmesi amaçlandı. Daha sonra hastanın pfannenstiel insizyonu kapatıldı. Girilen trokar sayesinde batın karbondioksit gazı ile şişirildikten sonra standart laparoskopik kolesistektomi trokar girişleri yapıldı ve ikinci operasyona başlandı. Operasyon herhangi bir güçlük çekilmeden başarılı bir şekilde tamamlandı. 

Operasyon esnasında sistik kanalda taş görülmesi ve taşın çıkarılması kararın oldukça doğru verildiği anlamını taşımaktaydı. Safra kesesi operasyonu yapılmasa idi, sistik kanaldaki taşın koledoka düşerek tıkanma sarılığı, kolanjit veya bilier pankreatit gibi komplikasyonlar yapma ihtimali azımsanmayacak derecede yüksekti. Oluşabilecek bu komplikasyonlar dışında lohusalık döneminde yine taşlara bağlı bilier kolik atakları ve safra kesesi iltihabı da hastamızın yüz yüze kalabileceği sağlık sorunları olabilirdi ki; bu sorunlar emzirmesini de etkileyeceği için bebeğin gelişimini de etkilerdi. Özellikle içinde bulunduğumuz ekim ayının meme kanseri farkındalık ayı olması itibariyle vurgulamak gerekir ki; lohusalık ve emzirmenin en az 6 ay olması meme kanseri riskini azaltan faktörlerden bir tanesidir.

Gebelikte Safra Kesesi Taşı Oluşma Sebebi

Hastamız ameliyat sonrası 6. saatte emzirmeye başladı. Ameliyat sonrası 2. gününde sorunsuz olarak reçetesi düzenlenerek taburcu edildi.

Gebelik, safra kesesi taşlarının oluşması için zemin hazırlayabilir. Safra kesesinin motilitesinin azalması ve safradaki kolesterol satürasyonlarının artması hazırlayıcı faktörlerdir. Genellikle gebelik sürecinde olan kadınlarda önceden bilinen veya yeni tespit edilen safra kesesi taşları, acil bir müdahale gerektirecek patolojiye sebep olmadığı sürece takip edilir. Ancak sık tekrarlayan ağrı şikayetleri veya taşlara bağlı oluşabilecek komplikasyonlarda müdahale gerekebilir. Gebelikte her trimesterda safra kesesi ameliyatı yapılabilir. Laparoskopik cerrahi de her trimesterde yapılabilir ancak özellikle son trimesterde uterus oldukça büyük olacağı için trokar girişlerinde komplikasyona sebep olmamak adına oldukça dikkatli olmak şarttır.

Bizim ameliyatımızda olduğu gibi hasta ile iyi değerlendirme yapılarak uygun hastalarda ve uygun şartlarda aynı seansta hem doğum hem de laparoskopik kolesistektomi de güvenle ve sorunsuz uygulanabilir.